Hissiyâtımın anlık çığlıklarının yer alacağı bu sayfada, yazılanlarda kendini bulan ya da yazılanlara kendini yakın bulan herkese yer var...

28 Kasım 2011 Pazartesi

Dünüme aglıyorum bu gece de.
Beni uykularımdan edip uyuşukluğa mahkum eden hatıralar defterimde. Geleceğin simdiden kül olmuş sayfaları ellerimde. Uçmasın derdindeyim, küçücük bir ümitle.

Dostlar yeni yeni hayaller salıyor yüreğime.
Hayal kırıkları, cam kırıkları gibi. İtiyorum hayalleri geldikleri sahile. Yüreğime batmasın kırıkları diye.

Ufkum karanlık ne zamandır. Gördügüm her ısıga koşsam da vardığım her yer karanlık..

16 Kasım 2011 Çarşamba

Umudun bittiği duvarda açılır yeni kapılar. Ve duvarlar önümüzü kapatmak için değil, yönümüzü olması gerektiği yere döndürmek için vardır.

En aşılmaz dediğim duvar, yol oldu geleceğime. Umudunu kaybetmeden önünde beklemekmiş bu işin sırrı.

Ezbere bilip bir anlık unuttuğum hakikatler kendilerini hatırlatırken uçuk bir tebessüm bıraktı dudağıma bir kez daha. Gözyaşlarını duvarları bile eritebilen bir iksire dönüştürene binlerce hamd ü senalar...

15 Kasım 2011 Salı

Hayli zaman sonra nihayet aldım elime yazıyı. Ne çıkacak parmak uçlarımdan, meçhul. Ama yazacağım. Maksat; sadece kalbimin kilidini açmak. Yeniden ben olmaya yelken açmak...
Yazmak...
Dünya ayaklanıp üzerime yürüdüğünde, en emin sığınağım. Çığlıklarımla dövdüğüm duvarları asla ağyara duyurmaz feryadımı. Dinler ve susar.
Beni bir yazılarım anlar. Anlar ve bir bilge gibi susar. Susmasıyla yol gösterir, yol açar ufkumun derinliklerinde.
Yazdıktan sonra varlığa ve hatta cisme bürünür yazılarım. Karşıma alır halleşirim onlarla. Bir yerlede görünce eski bir dostun gözlerinde kaybolur gibi tebessüme uğrar dudağım.
Yazmak benim dermanım, yazamamaksa imtihanım. Uzunca zamandır bu imtihanla sınanmaktayım. Bu yazı imtihanda soru kağıdını yırtmak gibi, biliyorum. Ve yırtmak çözüm değil. Kağıdı doğrularla doldurmak hüner. Ama sınav kağıdına yenilmediğini bilmek iyi bir başlangıç olsa gerek.

Amatör kalbimin amatör serzenişleri...